Kırmızı Başlıklı Kız Masalı
Bir zamanlar küçük bir köyde yaşayan sevimli bir kız vardı. Annesi ona kırmızı bir pelerin ve şapka hediye etmişti ve bu yüzden herkes ona “Kırmızı Başlıklı Kız” derdi. Kırmızı Başlıklı Kız, annesi ve büyükannesi ile çok mutlu bir hayat sürüyordu. Büyükannesi, ormanın derinliklerindeki küçük bir kulübede yalnız başına yaşıyordu. Bir gün annesi, Kırmızı Başlıklı Kız’a büyükannesine götürmesi için bir sepet dolusu yiyecek hazırladı ve ona şunları tembihledi: “Ormanın derinliklerinde dikkatli ol ve yoldan sakın ayrılma!”
Kırmızı Başlıklı Kız, annesinin öğütlerini dinleyerek büyükannesine doğru yola koyuldu. Orman, Kırmızı Başlıklı Kız’ın hiç görmediği güzellikte çiçekler ve ağaçlarla doluydu. Kırmızı Başlıklı Kız, yolda ilerlerken neşeyle şarkılar söylüyor ve çevresindeki doğanın tadını çıkarıyordu.
Ancak ormanda onu izleyen biri vardı; kurnaz ve aç bir kurt. Kurt, Kırmızı Başlıklı Kız’ın nereye gittiğini öğrenmek için ona yaklaştı ve nazikçe sordu: “Merhaba küçük kız, nereye gidiyorsun böyle?”
Kırmızı Başlıklı Kız, hiç şüphelenmeden, “Büyükanneme yiyecek götürüyorum. Ormanın diğer ucundaki küçük kulübede yaşıyor,” diye cevap verdi.
Kurt, bu bilgiyi öğrendikten sonra planını yapmaya başladı. “O zaman ben de sana eşlik edeyim,” dedi ve Kırmızı Başlıklı Kız ile birlikte yürümeye başladı. Bir süre sonra kurt, Kırmızı Başlıklı Kız’ı oyalamak için güzel çiçeklerin bulunduğu bir alan gösterdi ve “Büyükannen için bu çiçeklerden toplamak istemez misin?” dedi.
Kırmızı Başlıklı Kız, çiçekleri görünce çok mutlu oldu ve sepetine çiçek toplamaya başladı. Bu sırada kurt, Kırmızı Başlıklı Kız’dan ayrılıp büyükannesinin evine doğru hızla ilerledi. Büyükannenin evine vardığında kapıyı çaldı. “Kim o?” diye sordu yaşlı kadın.
Kurt, Kırmızı Başlıklı Kız’ın sesiyle cevap verdi: “Benim, büyükannen, Kırmızı Başlıklı Kız. Sana yiyecek getirdim.”
Büyükanne kapıyı açar açmaz kurt içeri daldı ve yaşlı kadını bir dolaba kilitledi. Sonra büyükannenin kıyafetlerini giyip onun yatağına uzandı. Bir süre sonra, Kırmızı Başlıklı Kız elinde çiçeklerle ve sepetle büyükannesinin evine ulaştı. Kapıyı çaldı ve kurt, yine Kırmızı Başlıklı Kız’ın sesiyle cevap verdi: “Gel içeri, canım.”
Kırmızı Başlıklı Kız, büyükannesinin yatağının yanına geldiğinde bir gariplik hissetti. Büyükannesinin çok farklı göründüğünü fark etti. “Büyükannem, neden kulakların bu kadar büyük?” diye sordu.
Kurt, büyükannenin sesini taklit ederek, “Seni daha iyi duyabilmek için, canım,” dedi.
Kırmızı Başlıklı Kız, “Büyükannem, neden gözlerin bu kadar büyük?” diye devam etti.
Kurt, “Seni daha iyi görebilmek için, canım,” diye cevapladı.
Son olarak, Kırmızı Başlıklı Kız, “Büyükannem, neden dişlerin bu kadar büyük?” diye sordu.
Kurt, “Seni daha iyi yiyebilmek için, canım!” diyerek yatağından fırladı ve Kırmızı Başlıklı Kız’ı yakalamaya çalıştı. Kırmızı Başlıklı Kız, korkuyla çığlık atarak kaçmaya başladı. Tam o sırada ormanda avlanan bir avcı, Kırmızı Başlıklı Kız’ın çığlıklarını duydu ve hemen büyükannenin evine koştu.
Avcı, eve girer girmez kurtla karşılaştı ve büyük bir mücadeleye girişti. Sonunda, avcı kurdu etkisiz hale getirdi ve Kırmızı Başlıklı Kız ile büyükannesini kurtardı. Büyükannesi dolaptan çıkarıldı ve Kırmızı Başlıklı Kız ile birlikte sarılarak ağladı.
Bundan sonra, Kırmızı Başlıklı Kız, annesinin öğütlerini daha dikkatli dinledi ve yoldan asla ayrılmadı. Kırmızı Başlıklı Kız ve büyükannesi, avcıya teşekkür ederek ona bir ziyafet hazırladı. Kurt ise bir daha kimseye zarar veremeyecekti.
Kırmızı Başlıklı Kız, yaşadığı bu maceradan önemli dersler çıkardı ve ormanın tehlikelerini öğrendi. Artık daha dikkatli ve tedbirli bir kız olmuştu. Her ziyaretinde büyükannesi ile birlikte keyifli vakitler geçirir, ona hikayeler anlatır ve birlikte vakit geçirirlerdi. Masal, Kırmızı Başlıklı Kız’ın cesareti, dikkatli olmanın önemi ve iyiliğin kötülüğe karşı zaferini anlatan bir ders olarak nesilden nesile anlatılmaya devam etti.
